Yazmak Güzeldir
Yazmak güzeldir.Yazmak aynı zamanda cesaret işidir.Mesela karşındaki ile aynı düşünceleri paylaşsanız ve o düşünceyi siz yazılı bir şekilde dile getirseniz;
_ Aaa ne güzel yazmışsınız. vs.
Oysa düşünenler aynı sadece biri yazma cesaretinde bulundu.Yazmak cesaret ister ; çünkü yok efendim, bunlar şurasına kulp takacak, yok bunun düşüncesi ile ters düşecem, yok onun alay konusu olacağım v.b stresine girmeden yazman gerekir.Elbet edebiyatınızın biraz etkili olması gerekir(benimki gibi).Fakat bu yazdıkça güçlencektir.
Bir de şöyle bir durum vardır.Çok acayibime gider nedense.Örneğin bir köşe yazarı ya da bir eleştirmen bir yazı yazar.Mesela Hınçal Uluç’un şu yazısı.Adam burda yazarken senli-benli bir uslupla yazıyor. Birde burdaki yazıda da aynı uslup var; fakat biz bu uslupta yazdığımızda çok basit olmuş çok senli-benli olmuş diyorlar.Ne yazık ki diğer yazı, köşe yazarı etiketiyle edebi bir esere dönüşüyor.
Gel gelelim bu cesaret ne düzeyde olmalıdır ? Bence sınırı aşmayın =) Mesela herkes yazabilir sözünü duyan bir amcanın gazeteye verdiği şiiri görelim.(gazete de aynen yayınlamış)
Yaşar Çetinkaya’ya kendisine burdan teşekkür ediyoruz.
Demekki neymiş ? Fazla cesaret küpüne zarar.