Çim Adam
Bundan tam 12-13 yıl önce yani ilkokul zamanlarımda İş-Eğitimi hocam (şimdiki adı performans ödevi olmuş sanırım.) bana ödev vermişti.
Ödev, klasik bir çok okulda verilen ödevdi.Başlıktan anlaşılacağı üzere Çim Adam yapıp getirecektim.Daha önce hayatımda hiç çim adam yapmamıştım ve de bu zorlu yükün altından kalkabileceğimi düşünmşütüm.Çünkü arkadamda “annem” vardı.Eve gittim durumu izah ettim.Tamam dedi hallederiz dedi.Annem bunu söleyince ödevi ona yüklemiş oldum.Artık ödev beden çıkmıştı kısacası.
Tabi zaman ilerledi,ödev ilk aşama da gösterilmesi lazımdı.2. aşamada ise saçları çıkmış bir çim adam sunacaktık.Anneme dedim hadi çim adamımı yapak .Tamam dedi,sonra gel benle bodruma dedi.Ne alaka dedim içimden ve annemi takip etmeye başladım.Bodruma indiğimizde annemin cümleleri şu oldu:
” Bak oğlum şu köşede (duvarın dibi) çıkmış olan çimleri görüyor musun ? Evet dedim.İşte ben geçen günlerde buralara fare ilacı attım ölsünler diye ama onun yerine ot bitti.Seninkine de bundan katalım. ”
Annemi saygıyla dinlemiş ve anneme hak vermiştim.Sonuçta yılların tecrübesi.Fare zehrimizi aldık ve yukarı çıktık.Bu zehirle de bi güzel çim adamımızı yaptık,ardından okula götürdüm.Hoca şekil itibariyle beğenmişti.Sonraki aşamada saçları çıkmış halini gösterecektik.Benim çim adam biraz değil beya bir esmer olmuştu….
Aradan zaman geçiyor ve ben her gün balkonda duran çim adamımı kontrol ediyordum,saçları çıktı mı diye.Ancak hiç bir şey yoktu.Zaman yaklaşıyor hala bekliyoruz.Sonunda ten rengi çorabın altından bir şeyler gözüküyordu.Beyaz beyazdı.Bunlar ufak ufak filizlenmelerin işareti idi.
…….Belli bir süre sonra…….
Ödev günü çim adamımı hocama göstermem lazımdı.Gayet cesur bir tavırla gidip ödevimi öğretmenimin masasının üzerine koydum.Hocamın o anki yüz ifadesini hatırlıyor gibiyim.Bir çim adama baktı bir bana,bir çim adamına baktı bir bana.Sonra aferin yavrum dedi…
Bunun normal bir aferin olmadığını anladığımdan bir daha çim adamıma bakmak istedim.Sonuç:
Tamamen birbirinden bağımsız çıkmış olan çimler (dilim varmıyor yazamadım,onlar çim değildi bildiğiniz yabani ot idi.) kafanın üst kısmında çıkacağına , çıkabildiği her yerde çıkmıştı.Öyle ki burun kıllarını bile görüyordum.
Velhasıl o dersten geçtim.Annem ablama mükkemmel çim adamlar yaparken sıra bana gelince keşfetme duygusuna kapılıp hayallerinin peşinden gitmişti:)
Ruhun şad olsun “Anne”
burak ablacım, okurken gülmekten öldüm.:)) bir taraftan da hayal ettim rahmetli naşide teyzemin o halini.çok iyi niyetli kalbinde kötülük olmayan bir insandı.toprağı bol olsun.çok özledim onu.2.annnemdi benim…
Hülya abla burada yorumunu görmek beni sevindirdi.Zaman ayırıp okuduğun için teşekkürler.
Özleyen çok ama geri dönen yok=)
Amin.
Aslına bakacak olursan o güzel insanla tanışma fırsatım varken utangaçlık duygusu ile elimin tersiyle geri itmiştim.
Pek geçmedi üstünden 1-2 ay sonra vefat etti ALLAH rahmet eylesin mekanı cennet olsun. Peygamber efendimiz aleyhisselâtu vesselamın hatrına fatıha annemize komşu eylesin. Zira arkasında iki tane pırlanta gibi 2 tane evlad bırakmış ve öylece gitmişti.
Şimdi bu yazıyı okuyunca onuda bir ayrı yönüyle tanımış oldum.
Selametle…
Çok güldüm ya 🙂
çok komik yaaa