Bir Mezuniyet Sabahı

Posted by Ömer Burak |17 Haz 10 | 3 comments

Bir Mezuniyet Sabahı

Öss’ye deli gibi hazırlanmanın ardındna gelen bir kağıtla “Gazi Üniversitesinin Tarih Bölümü kazandınız.” yazıyor ve 4 senelik filmin  fragmanı o anda yaşıyorduk. Kayıt için yemekhane bölümüne şutlandık. Kayıt sırasında bekle babam bekle… Önümüzdekilere küfür edıyorduk, kayıt forumunu eksik doldurmuş diye; lakin okul başladığında o küfür ettiklerimiz en yakın arkadaşlarımız oluvermişti. Kayıt bittikten sonra öğrenci kimliklerimizi vermişlerdi. Lakin ben kayıttan 15 dk sonra kimliğimi kaybetmiştim… O an zaten 4 yılımın nasıl bir başarı içerisinde geçeceğinin sinyallerini almıştım. Neyseki bulduk ve maroton başladı. Herkeste artık kazandım bitti her şey havasındaydı, oysa her şey yeniden başlıyordu. Herken Öss’den kaç puan aldığını anlatır ve miiletin puanını merak ederdi. 1. sınıf bu konuşmaların içerisinde kayboldu. Ardından herkes bu 4 sene nasıl biter diye hayıflanıyordu… Artık yeni simalar tanıyordun. Sevmesen de bölümüne alışmak zorundaydın. 1 ve 2 sınıfta dedikodu furyası kaplamıştı sınıfı… Kendinle ilgili olan meseleyi bile başkalrından öğrenmek vahimdi doğrusu. Artık 4 yılın ortalarına gelindiğinde 1. sınıfken (çömezken) bölümünle ilgili düşücelerin artık değişiklik gösteriyordu.

Vize final kaygısı bambaşka bir dert idi. Herkeste oluşan fikir: Şu vize finale çalıştığımız kadar Öss’ye  çalışşsak doktorduk. (çalışsaydın kardeşim) Şahsım adına tüm dönem boyunca çalışmayıp sınavın son dakikasına kadar bekler paçalarım tutuşur ancak öyle çalışmaya başlardım. (Heyacanı seviyordum sanırsam) Allah razı olsun ki arkadaşlarımız ders notlarının  fotokopisini çekindemeden bizlere verirdi. Öyle olurdu ki bazaen fotokopisini bile onlar çeker, verirdi. (Ben o kadar deste not tutacam evde temize geçirecem, yok valla kıymama dağıtmaya…)

Siyasi işler malum Gazi’de dönmesse olmazdı… İçimizde dost gibi görünüp muhbir olanlar vardı. Olsun biz oları öyle de sevmiş sineye çekmiştik. Vatana faydalı olalalım diye (Teşkilat) kişiliklerinden vazgeçen, derslerinden vazgeçenler düşünemezlerdi ki; sıkı çalışıp iyi bir yere gelip vatana öyle faydalı olunabileceğini. Merak ederim 4 sene sonu ne hisler yaşadaığını.

3. sınıfa geldikçe artık millet birbirinden kopmuş…. Aynı dersi alan saysı azalmış ve birbirine denk gelme ihtimali azalmıştı. Herkes kendi ırmağında akarken bu durum 4. sınıfta netlik kazanmıştı. Artık paçalar tutuşuyor herkes okul bitince ne yapacağız telaşına kapılmıştı. Herkes, en kötü durumda olan kişiyi kendisi olarak belirliyordu. Artık çanlar çalınıyor, ışık gözüküyor, telaştan ne sevinebiliyor ne üzülebiliyordu insan.

Öss sonuç belgesindeki “Gazi Üniversitesinin Tarih Bölümü kazandınız.” kısmını okuyup kağıdı masamın üstüne koyuyor ve bir bakıyordum ki “Bir Mezuniyet Sabahı” uyanmış okulun yolunu tutuyordum. Daha önce defalarca geçtiğim yollara son kez bakıyor ve her detayını görmek istiyordum sanki. 4 sene önce seni çağıran okul diploma töreni ile bağlarını koparmak istiyordu senden. Sene başında” Bu 4 yıl nasıl biter” diyenler o sözlerini buruk bir şekilde hatırlamaktaydı.

4 yıl bir sonuç belgesiyle başlamış bir mezuniyet sabahı ile sona ermişti…

Herkes hakkını helal etsin. Esen kalın…

Ömer Burak Özdemir


3 comments

  1. Evet kimliğini öğrenci işlerinden alıp 15 dk. sonra kaybeden şahsiyet benim kıymetli kardeşimdir. Acı ama gerçek. Her insan üniversiteyi bir iş imkanı ya da etiket olarak kazanmak ister fakat Burak üniversiteyi çimlerde oturma ve uzanma hayalleri ile kazandı (çünkü biz sürekli çimler üzerinde oturup kpss ye dair konuşmalarımızı ona anlatırdık garibim çok imrenmiş).Bunu kısmı yazmıyorsun ama… Burak'la vize finallere çalışmak hem zor hem de komedi idi bunu en iyi arkadaşı Seçkin ve Hamit bilir.(neden bahsettiğimi iyi biliyorsun)işin gırgır şamatası bir yana öğrencilerin 4 yılını o kadar güzel özetledin ki kendimizi gördük.Ders çalışma kısmın hariç birebir aynısı. Beni bu yazıda ağlatan ise mezuniyet sabahı yolda geçen saniyelik düşüncelerdi. Sanatsal bir anlatım.Gülme gayet ciddi söylüyorum aynı şeyleri yaşadı herkes fakat kimse dile dökemedi dökenlerse bu kadar güzel anlatamadı. Ben Burak'tan her zaman ümitli idim ve hala da ümitliyim çok güzel terlere gelecek inşaallah. Allah sana hayırlı uzun ömür, iş, sağlık,eş ve çocuklar, dostlar nasip etsin. Bildiğim en güzel dualar seninle olsun. Yazın için tekrar teşekkürler birtanem.

  2. yazıya önceden hazırlanmadım birden yenı konu aç butonuna bastım ve aklıma gelenleri hemen yazdım..anaca bukadar.. sağoalsın beğendiğin için..o amaç için başlarsan bu şekılde sonlandırırsın okulu… geçen geçti kalan sağlar bizimdir..Bilmukabeel .selametle

  3. evet. iyisi ve kötüsü ile 4 yıl. Ama daha çok komedisi ile 4 yıl galiba. özellikle vize ve final dönemi. her sınav çıkışı herkesin ağzında kaldık lafını duymak artık moda olmuştu ama bir allahın kulu da kalmazdı.(istisnaları sayma) 😀 tabi bi de notların açıklandığı zaman ki durum bir başkadır. hiç kimse sınava çalşımadan girdiği halde, 'o benden şu benden nasıl yüksek alır ya'cümlesini hatırlıyorum.(özellikle enver ve şaban beyler).

    Ama sen burda bir şeyi iyi öğrendin bence kardeşim: öss'i kazanmak artık daha kolay 😀 bir de moralini bozmak gibi olmasın ama MESELE BİTİRMEK DEĞİL KARDEŞŞ MESELE SONRASI galiba.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir